18. yüzyılda sayıları yaklaşık 2000 iken günümüze yalnızca 80 kadarı kalan Boğaziçi yalıları, sivil Osmanlı mimarisinin en güzel ahşap örneklerini oluşturur. Boğaziçi kıyılarını bir inci gerdanlık gibi süsleyen ve yüzyıllardır değişen yaşam koşullarına direnen bu yalılar, kültürümüzün yaşayan müzeleridir. Dokuz hafta boyunca yayınlanacak olan belgeselde, bu yalıların sulara düşen gölgelerinin izi sürülüyor. Kimi zaman o yalılarda yaşamış olanların anılarıyla, kimi zaman edebiyata yansıyan anlatımlardan yapılan seçkilerle, kimi zaman da araştırmacıların ve uzmanların açıklamalarıyla bir masal anlatılıyor sizlere. Kent kültürümüzün önemli parçalarından biri olan yalılarda yaşanan görkemli hayatların, değişen ekonomik koşullar sonucunda yerini çoğu kez yoksulluk ve yoksunluklara bıraktığına tanık oluyoruz belgeselde... Bu günlere kalabilmiş değerli yalıları yitirmemek için çözüm yolları ise yine programın içinde yer alıyor.